5 Temmuz 2007 Perşembe

Sayı saymayı hala öğrenemediler

Rezilbahçe futbol takımıyla daha önce yabancı sınırının üstünde futbolcuyla sahaya çıkmıştı. Reziller bu gerzekliklerine bir yenisini daha ekledi. 28 Şubat Çarşamba günü Dicle Üniversitesi’yle yaptıkları Bayanlar Voleybol Ligi maçında 4 yabancıyla oynadı. 3 yabancı sınırının olduğu Voleybol Ligi’nde, bu kuralı çiğneyen febenin 3-0 hükmen mağlup ilan edilmesi bekleniyor.

“Türkiye Bayanlar Voleybol 1. Ligi’nde mücadele eden Dicle Üniversitesi, Çarşamba günü deplasmanda 3-0 mağlup olduğu Fenerbahçe maçından hükmen galibiyet bekliyor.

Dicle Üniversitesi, Çarşamba günü İstanbul’da oynadığı Fenerbahçe maçında rakibinin kural hatası yaptığı için bu maçtan hükmen galibiyet bekliyor. Sarı-siyahlı takımın antrenörü Ahmet Karakurt, Fenerbahçe gibi güçlü rakibe yenilmeyi normal karşıladığını belirterek “Kadroları güçlü, bizden üstün oynadılar galip geldiler. Ancak voleybol 1. lig maçlarında takımlar 3 yabancı oyuncu oynatabilir. 3-1 sistemine göre bir oyuncu çıkarıp diğer bir yabancı oyuncuyu oynatabilir. Fenerbahçe kurala uymayıp 4 yabancı oyuncuyu oyunda oynattı. Kurallara aykırı bir durum var. Maç esnasında 3 yabancı oynatılabilir. Fakat rakibimiz Treva, Marina, Davis ve Beatriz’i oynattı. Biz maç sonrası maçın sonucuna ve 4 yabancı bayan sporcu oynatıldığına dair itirazda bulunduk. Maçın 3-0 hükmen bize verilmesi gerekmektedir. Çünkü statü böyle. Voleybol Federasyonu’nun vereceği kararı bekliyoruz” dedi.” İHA

Sitemizden eziklere müthiş bir hizmet: SAYI SAYMA
Ders 1: “1′den 10′a kadar nasıl sayılır?”
(diğer dersler için duvara baş vurunuz)

Sayı - Okunuşu
1 - bir
2 - iki
3 - üç
4 - dört
5 - beş
6 - altı
7 - yedi
8 - sekiz
9 - dokuz
10 - on

Hıncal Uluç: “Aziz Yıldırım kimliği ve Fenerbahçe!..”

Bu ülkede spor gerçekten güzel bir rekabet içinde yapılır, bunun en güzelini de “ezeli” sıfatı ile Fenerbahçe ve Galatasaray sergilerken, ki ben bu devre yetiştim, hava nasıl değişti, “Rekabet” sözcüğünün yerini, nasıl sporda asla olmaması gereken “düşman” kelimesi aldı, iyi düşünmek gerek..
Ben çocukken, Kadıköy’de “FenerbahçeGalatasaray Bayramı” yapılırdı.. Olimpik.. Yığınla sporda, sarı lacivert ve sarı kırmızı formalar yarışırdı.. Atletizm, yüzme, kürek, yelken başta.. Her iki kulübün taraftarları, gerçekten bayram havası içinde izlerlerdi, yarışmaları..
Bugün, geçiniz bayramı, bir FenerGalatasaray maç günü, üzerinde, ya da arabanda sarı kırmızı renkle Kadıköy’de dolaşmak insanı hastanelik edebilir..
Mesele sadece FenerbahçeGalatasaray ilişkilerinde olsa, bir ölçüde anlamak mümkün.. Ne var ki, düşmanlık, özellikle Fenerbahçe düşmanlığı nerdeyse bütün kentleri sarmış..
Fenerbahçe her gittiği stada ağır baskı altında kalıyor ve oynuyor. Taraftarları kent sokaklarında rahat dolaşamıyor..
Neden?.. “Düşman” sözcüğünü spor sözlüklerine, Fenerbahçe’nin bir önceki başkanı soktu ilk.. “Fenerbahçe düşmanları.. Fenerbahçe düşmanları..” tekrarlarını dilinden düşürmeyerek ilk tohumları ekti.. Ektiği sadece sözcük değildi. Konuşmaları, tavrı, tutumu ile öylesi nefret toplamaya başladı ki, hayalinde yarattığı “Fenerbahçe düşmanları” giderek gerçek olmaya başladı.
Onun ardından gelen Aziz Yıldırım döneminde ise Fenerbahçe düşmanlığı en ücra köşelere kadar yayıldı.
Niye başka kulüp değil de Fenerbahçe?..
Bugün ülkedeki Fenerbahçe nefretinin baş kahramanları Aziz Yıldırım, onun tetikçileri ve emrindeki Kutsal İttifak medyasıdır..
Bu tetikçiler ve medyanın, Fenerbahçe’nin de üstüne çıkardığı Aziz Yıldırım Kimliği, yurt çapında Fenerbahçe nefreti yaratıyorlar ve körüklüyorlar. Tetikçilerin adını anmaya gerek yok.. Aziz Yıldırım onları kullanıyor ve çöpe atıyor. Kutsal İttifak medyasını bu köşeyi okuyanlar zaten biliyor ve tanıyorlar. Bu yazının konusu onlar da değil. Bugün Aziz Yıldırım kimliği üzerinde durmak istiyorum..

Geçen hafta GalatasarayFenerbahçe voleybol maçından bir fotoğraf.. Aziz Yıldırım orada.. Bu güzel bir şey.. O gün kulübünün voleybol maçının olduğundan dahi habersiz Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın’la mukayese ederseniz, hatta harika bir örnek, Yıldırım’ın minik, pespaye bir voleybol salonunda olması.. Hele günümüzde, FenerGalatasaray maçı olur da, olay olmaz mı?.. Gene ufak bir olay ve bakıyorsunuz Aziz Yıldırım, şeref tribününden kalkmış, kendisini olayların içine atmış.. Bu ilk mi?..
Hayır!.
Hangi Fener maçında olay varsa, Yıldırım olayın içinde.. Hatta polislerin görev yapmasını engelleyerek, onlara bağırıp çağırarak, emirler yağdırarak..
Neden?. Sen güvenlik sorumlusu musun?. Komiser misin?.. Bir kulüp, hem de Fenerbahçe gibi bir kulüp başkanı olmanın vekarı içinde gelsen ve gitsen olmaz mı?..,
Olmaz.. Çünkü tribünde popülizm var. Kendini kaldırıp oraya atarsan, holigan Fenerlilerin gözüne girersin.
Burası önemli.. Çünkü holigan çeteler kulüpte çok etkili.. Her kulüpte çok etkili ne yazık ki.. Holiganlara “Bakın sizinleyim” şovu yapmak, Aziz Yıldırım kongrelerinde çok yarar sağlar.. Peki bu durumlarda polisin gerçekten Yıldırım’a Emniyet Müdürü muamelesi yapmasına ne demeli?.

Geçen hafta Aziz Yıldırım bir başka olayla da manşetlere çıktı. Resmen eşek muamelesi yaptığı iki yönetici, başkanın kendisinden başkasını tanımaz, adam yerine koymaz, despot, tiran tutumuna daha fazla dayanamayıp istifa ettiler.. İlhan Ekşioğlu ve Rahmi Eyüpoğlu, hem de haksız yere, hem de herkesin içinde ilkokul öğrencileri gibi azarlanmayı gururlarına yediremediler ve gittiler..
Daha doğrusu “Gidenler kervanı”na eklendiler.. Türkiye Gazetesi “Yıldırım Değirmeni” diyor.. 40 kişiyi öğütmüş bugüne dek.. İçlerinde bu kulübün en sevilen, en sayılan, en tanınan isimleri var..
Uğur Dündar, Atilla Kıyat, Gürbüz Refioğlu, Sadettin Saran, Hakan Bilal Kutlualp, Orhan Eyüpoğlu.. Şadan Kalkavan, Selim Soydan, Ertuğrul Hataylı, Tahir Kıran, Murat Aşık, Hamdi Akın.. Daha kimler kimler..
8 yılda sıraya girenler sadece yöneticiler değil.. Tam 11 teknik direktör de nasibini almış Yıldırım’dan, takımı şampiyon yapanlar dahil..
Bariç, Cemşir Muratoğlu, Löw, Rıdvan Dilmen, Zeman, Turan Sofuoğlu, Mustafa Denizli, Lorant, Oğuz Çetin, Tamer Güney, Daum!.
40 yönetici, 11 teknik direktör.. Hepsi hatalı, hepsi yanlış, bir tek Aziz Yıldırım doğru.. Mümkün mü?..
Kutsal İttifak medyası Aziz Yıldırım’ı göklere çıkarmak için durmadan kaçak, yasadışı, ruhsatsız yapılan inşaat işlerini ileri sürüyor. Çünkü sportif başarı yok..
Sokağa atılan milyonlarca dolar karşılığında bu sekiz yıl içinde uluslararası alanda tek Fenerbahçe başarısı kayıtlı değil.. Türkiye standartlarının çok üzerinde fiyatlarla kurulan futbol takımları Avrupa’nın şamar oğlanı..

Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’nin başında olması ve kalması, sadece kulübü değil, Türk sporu için de bir talihsizliktir.

Hıncal ULUÇ, 26.10.2006, SABAH

Ümit Gözat : “Alkmaar maçında hattrick yapacağım”

Kızım için hat-trick

Kızının bugün doğum günü olan Ümit, “Kızımın uğuruyla oynayacağım. Daha önce üç gol atmıştım. Tekrarı niye olmasın” dedi. Fenerbahçe Kaptanı Ümit Özat bu geceki tarihi sınav öncesi SABAH’a çok özel açıklamalar yaptı. Kaptan, “Yarın (bugün) kızımın doğum günü… Üç yıl önce kızımın doğum gününde G.Antep’e (22 Şubat 2004- lig maçı) 3 gol atmıştım. İnşallah yarın Akmaar’a da üç gol atarım” dedi. Muhabirimizin, “Şota’nın da bugün doğum günü” ifadesi üzerine Ümit, “O zaman 3 gol ben atarım 3 de o atar. Maç 3-3 olduktan sonra, elbet bizim forvetlerden biri de gol atar ve karşılaşmayı kazanırız. Kızımın uğuru ile oynayacağım. İnşallah Türkiye’ye mutlu bir şekilde döneceğiz. F.Bahçe Avrupa’da yoluna devam etmeli” ifadesini kullandı.

SABAH

Gülmek serbest, gülerken ağlamak, osurmak, sağa sola çarpmak da serbest! :D

Şike Arşivi 1998: Şekerspor kalecisine 100.000$!

1997 - 1998 Sezonu, Galatasaray son iki haftaya Fenerbahçe’nin 2 puan önünde girdi. 33. haftada Galatasaray’in rakibi İstanbulspor ve Fenerbahçe’nin rakibi Şekerspor oldu. Galatasaray İstanbulspor’u 4-1 mağlup etti ama Fenerbahçe deplasmanda kümede kalma mücadelesi veren Şekerspor’la 1-1 berabere kaldığı için şampiyonluk şansını ligin son haftasından önce kaybetti. Maçtan sonra, Şekerspor teknik direktörü Celal Kıbrızlı, Şekerspor kalecisi Murat’a gol yemesi karşılığında $100,000 teklif edildiğini açıkladı. Şekerspor yöneticilerinin durumu savcılığa bildirmesi üzerine görüşmelerin yapıldığı 19 Mayıs Stadyumu’nda bulunan görevliler önce Özcan Üstüntaş’ı gözaltına aldı daha sonra da bu şahsin işi Ufuk Gezeroğlu’nun isteği üzerine yaptığı gerekçesiyle Gezeroğlu’nu da gözaltına aldı.

Fenerbahçe maçı öncesi Şekerspor kalecisi Murat Akarsu’ya 100 bin dolar önererek şike yapmasını istedikleri iddiasıyla gözaltına alınan Özcan Üstüntaş ve Ufuk Gezeroğlu, çıkarıldıkları nöbetçi 11.sulh ceza mahkemesinde hakim Sadi Sarıyıldız tarafından, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Şekerspor yöneticilerinin şikayeti üzerine asayiş şube müdürlüğü mali işler bürosu memurları tarafından sorgulanan Üstüntaş ve Gezeroğlu, dün sabah çıkarıldıkları Suçüstü Cumhuriyet Savcılığı tarafından ceza muhakemeleri usul kanununun rüşvetle ilgili 104.maddesi gereğince mahkemeye sevkedildi. Öğleden sonra hakim Sarıyıldız’ın karşısına çıkan Üstündağ ve Gezeroğlu, eksik teşebbüs gerekçesiyle tahliye edilmelerinin ardından, şimdilik bir açıklama yapmayacaklarını belirttiler.

Türkiye futbol tarihinde ilk kez bir şike olayı şahitli, belgeli ve suçüstü olarak mahkeme kayıtlarında yeraldı. Suç, sanıklar ve tanıklar belli oldu ama güzide medyamız sus pusu oynadı ve bu olay da bir şekilde sümenaltı edildi.

Rakip futbolcuya rüşvet verdiği ortaya çıkan Fenerbahçe Spor Klübü’nün bu olayda kullandığı aracıları bağlayan kişinin daha sonraları futbolda birçok şike olayında parmağı olduğu ispatlanan Sedat Peker’e “kurban olması” ve İsviçre maçı öncesi tribünlerin “İsviçre Milli Takımı’nı doğduğuna pişman etmeye” çağıran Davut Dişli’den olduğu iddia edildi.

Peki, bu olay zamanında Fenerbahçe Spor Klübü’nün başkanı kimdi? Hemen cevap verelim: Aziz Yıldırım! Aziz Yıldırım şike olayı için yaptığı açıklamada ise “Hem neden şike yapalım ki? Fenerbahçe Şekerspor’u yenemiyorsa, şampiyonluğu da hak etmiyor demektir” diyerek farkında olmadan zorlu geçeceğini düşündüğü maçlarda şike yapabileceklerini de itiraf etmiş oldu!

Kaynaklar: Hürriyet, Radikal

TUNGAY


Utangaç kızımız tungay podyumda mankenlere taş çıkartıyor ama elini vermediği arkadaşı ondan daha güzel açıkçası.. :D

Fenerin 2. Avrupa Rekoru!

Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi 3. Eleme Turu ilk maçında Dinamo Kiev karşısında maçın başlama vuruşu sonrası yediği golle Avrupa’da tarihe geçti. Ezikler Avrupa’da en erken gol yiyen takım oldu. Dinamo Kiev’in Brezilyalı Diogo Rincon ise sarı lacivertlilerin eski futbolcusu Rebrov’un Rüştü’den dönen topunu ağlara yollayarak 20. saniyede attığı bu golle Avrupa’da en erken gol atan futbolcu unvanını aldı. Türk’leri her fırsatta Avrupa’ya rezil eden fenevbahçe Avrupa’da kırdığı bu 2. rekoruyla, rezaletlerine bir yenisini daha ekledi, hem de okkalısından.

Ezikbahçe’nin ilk rekoru ise hepimizin bildiği gibi Şampiyonlar Ligi’nde 0 (sıfır) çeken Avrupa’da 2 takımdan biri (diğeri Katovice), Türkiye’de ise ilk ve tek takım olmasıdır. Yani Şampiyonlar Ligi’nin en kötü takımı maalesef Türkiye’den çıkmıştır.

Rekor G.Silva’nındı
Daha önce Avrupa’da en erken gol yiyen takım Hollanda temsilcisi PSV Eindhoven, en erken gol atan futbolcu ise Brezilyalı Gilberto Silva’ydı. Arsenal forması giyen Gilberto Silva, 25 Eylül 2002 tarihinde Arsenal’in PSV Eindhoven’ı Hollanda’da 4-0 yendiği Şampiyonlar Ligi A Grubu maçında 20.07’nci saniyede topu filelere göndererek tarihe geçmişti.

İşte fenerin eziqlik video'su tıkla

Fıkra: fenerli çocuklar

Adamın birisi bir gun bi hayat kadınıyla beraber olur. Hayat kadınına dayanamayıp şu soruyu sorar;
Adam: Hiç hamile kalıyor musunuz?
Kadın: Doğum kontrol hapları kullanıyoruz ama yine de ara sıra kalıyoruz.
Adam: Peki hiç düşünüyor musun bu çocuklar büyünce ne yapar ne eder nasıl geçinirler?
Kadın: Valla yetenekli olanlar fenerde topçu, zengin olanlar fenerde yönetici oluyor. Hiç bi baltaya sap olamayanlar da fenerbahçe taraftarı oluyorlar. :D

4 Temmuz 2007 Çarşamba

Karlosun alerjisi…

Robertopumuz basına alerjisi olduğunu açıkladı. Galatasaray’ın Avrupa’nın önde gelen takımlarına verdiği acılar Karlos’ta alerji yapmış. :D Alerjinin ilacı bizde aslanım, Sami Yen’e bekleriz. Ancak vereceğimiz ilacın yan etkileri olabilir. Herhangi bir sorunda lütfen doktorunuz Prof. Gheorghe Hagi’ye danışınız. :D(Kapak 1) Osman Tanburacı: “Carlos’un alerjisi başka!”

Fenerbahçe’nin Dante’si Carlos check-up’tan geçmiş doktorlar sormuş;
- Bir şeye alerjin var mı?
O da öğretilen şekilde cevaplamış;
- Galatasaray’a alerjim var!
İlahi Carlos….
Senin alerjin Avrupa’da tanınmayan Fenerbahçe formasına! Gıcık oluşun Galatasaray’a…
Nedeni açık ve net;
Sen, Super Kupa’da Hagi’den yediğin çalım ve kaptırdığın kupadan sonra Galatasaray’a gıcıksın! Bunun Fenerbahçe’yle ilgisi yok!
İlk maçta Galatasaray’a gol atacağım demişsin…
Geç kaldın Super Kupa’da atsaydın da Real Madrid’e kupayı getirseydin…
Hadi sana bol gıcıklı alerjik günler Carlos amca!

(Kapak 2) Stjepan Tomas “Carlos’a, Lincoln hapı veririz”
Roberto Carlos herhalde espri yapmıştır. Ama ciddi olarak söylediyse ve Galatasaray’a karşı gerçekten alerjisi varsa biz ona Lincoln hapı veririz. Hiç merak etmesin.